Geçtiğimiz günlerde Mark Zuckerberg tarafından yönetilen Meta şirketi, ABD Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi’nin ateşi altında kaldı. Kongre Üyesi Maxine Waters özellikle 2022 yılında yapılan beş kripto para birimi ve blok zinciri ile ilgili ticari marka başvurularına ilişkin niyetlerini netleştirmesini istedi. Milletvekillerinin bu artan ilgisi, Meta’nın dijital varlık ekosistemine olan bağlılığını yeniliyor gibi göründüğü bir zamanda geldi.
Meta’nın Ticari Markaları ve Kongre’nin Sorgulanması
Bu bölümde, Meta’nın kripto para birimi ve blok zinciriyle ilgili bir dizi hizmeti kapsayan beş ticari marka başvurusunu ayrıntılı olarak inceleyeceğiz. Bu ticari markalar, kripto para birimi ticareti ve borsaları, ödemeler ve transferler gibi alanların yanı sıra gerekli donanım ve yazılım altyapısını da kapsıyor. Meta’nın daha önce bu alanda devam eden bir faaliyeti olmadığını açıklamasına rağmen bu başvuruları yapmış olması, Finansal Hizmetler Komitesi’nin dikkatini çekmiş ve sorgulanmasına neden olmuştur. Milletvekili Maxine Waters tarafından yönetilen komite, Meta’nın gerçek niyetleri ve bu projelerin genel stratejilerine nasıl uyduğu konusunda açıklama istiyor.
Geçmiş Meta projeleri ve başarısızlıkları
Burada, Meta’nın kripto para birimi sektöründeki önceki girişimlerini, özellikle de Diem Projesi (eski adıyla Libra) ve Novi cüzdanını (eski adıyla Calibra) analiz ediyoruz. 2019’da büyük bir hırsla başlatılan bu girişimler, güçlü düzenleyici muhalefet ve gizlilik ve güvenlikle ilgili endişeler karşısında nihayetinde terk edildi. Bu başarısızlıkları yeniden gözden geçirirken, Meta’nın bu geçmiş deneyimlerden ne gibi dersler çıkarmış olabileceğini değerlendiriyoruz. Ayrıca bu derslerin, düzenleyici zorlukları ve tüketici beklentilerini dikkate alarak kripto para birimi alanındaki yeni projelerini nasıl etkileyebileceğini de değerlendiriyoruz.
Geleceğe yönelik çıkarımlar ve Meta’nın yanıtı
Bu bölümde, Meta’nın ticari markaları için aldığı İzin Bildirimlerinin (NOA) sonuçlarını tartışıyoruz. Bu NOA’lar şirketin başvurularının tescil kriterlerini karşıladığını gösteriyor, ancak şimdi bu ticari markaları kullanma niyetini netleştirmesi veya uzatma başvurusunda bulunması gerekiyor. Bu karar, dijital varlıkların gelecekteki yönünü belirleyeceği için çok önemlidir. Ayrıca, bu projelerin Web3 ekosistemi üzerindeki potansiyel etkisini, özellikle de dijital cüzdanlar ve kripto para birimi ödeme platformlarıyla ilgili olarak araştırıyoruz. Son olarak, dağıtık defter teknolojisinin (DLT) Meta metaverse entegrasyonunu ve bunun kullanıcıların dijital dünyalarla etkileşimini nasıl yeniden şekillendirebileceğini tartışıyoruz.