Finansal teknolojinin geleceğine yönelik cesur bir adım atan JPMorgan Chase, kısa bir süre önce önde gelen kuantum bilişim şirketi Quantinuum için 500 milyon dolarlık bir finansman turuna öncülük etti. Mitsui & Co ve Amgen’in de katıldığı ve Honeywell’in ek yatırım yaptığı bu girişim, şirkete yaklaşık 5 milyar dolar değer biçiyor.
Kuantum teknolojisi için bir kuantum sıçraması
Cambridge Quantum Computing ve Honeywell Quantum Solutions arasındaki birleşmenin bir sonucu olan Quantinuum, kuantum hesaplama dünyasında yükselen bir devdir. JPMorgan Chase’in büyük yatırımı, ilk evrensel hataya dayanıklı kuantum bilgisayarları yaratmak için gereken teknolojik ilerlemeleri hızlandırmayı amaçlıyor. Henüz emekleme aşamasında olan bu teknoloji, başta finans olmak üzere pek çok sektörde devrim yaratmayı vaat ediyor. JPMorgan Chase’in Küresel CIO’su Lori Beer’e göre, bu bilgisayarların finans sektörü üzerindeki potansiyel etkisi, özellikle veri güvenliği ve işlem işleme hızı açısından çok büyük.
Hatasız bilişime doğru
Kuantum hesaplama şu anda hala bir geliştirme aşamasındadır. Önemli ilerlemeler kaydedilmiş olmasına rağmen, tamamen işlevsel ve hatasız bir kuantum sistemi elde etmek büyük bir zorluktur. Bu alanda lider olarak kabul edilen IBM gibi büyük oyuncular ve QuEra gibi üniversite start-up’ları, ilk güvenilir ve hatasız kuantum bilgisayarı geliştirmek için yarışıyor. Bu çabalar, mevcut teknik engellerin üstesinden gelmeyi ve bu sistemleri yakın gelecekte kullanılabilir hale getirmeyi amaçlamaktadır ve son tarih olarak bu on yılın sonu belirlenmiştir.
Fintech için çıkarımlar
Sürekli gelişen fintech sektörü, geleneksel ikili bilgisayarların büyük miktarlardaki karmaşık verileri gerçek zamanlı olarak işleme kabiliyeti başta olmak üzere önemli teknolojik sınırlamalarla karşı karşıyadır. Kuantum bilgisayarlar, verileri işlemek için kübit kullanma yetenekleriyle bu sınırlamaların üstesinden gelmeyi vaat ediyor. Büyük hacimli verileri benzeri görülmemiş bir hızda yönetme imkanı sunuyorlar. Bu da portföy yönetimi, piyasa tahmini ve risk yönetimi gibi alanları kökten değiştirerek bu süreçleri sadece daha hızlı değil aynı zamanda çok daha doğru hale getirebilir.