Bitcoin merkezi olmayan bir yapıya sahiptir ve hükümetlerin, bankaların ve şirketlerin kontrolünden uzaktır. Bu nedenle geleceğin para birimi olarak özgür düşünürler ve hackerlar tarafından alınıp satılıyor. Varlıklar, kriptografinin titiz kullanımıyla güvence altına alınır.
Sanal para birimi Bitcoin, kolektif bir muhasebe sistemi olarak işlev görmektedir. Bir tür küresel defter, her işlemi ve her sanal paranın yerini kaydeder. Bitcoin (BTC) yalnızca bir bilgisayarda bulunurken, sistem toplam coin sayısının sınırlı olmasını ve hiç kimsenin bunları taklit edememesini veya iki kez harcayamamasını sağlar. Bu, kullanıcı topluluğunu kötü niyetli tekil kişilerden korur: Katılımcıların çoğunluğu para biriminin güvenilirliğiyle ilgilendiği sürece, hiç kimse muhasebeyi manipüle edemez.
Bitcoinler bu küresel muhasebe sisteminde yalnızca işlemlerin bir parçası olarak görünür. Eşler arası para birimi bağlamında bir işlem, ağdaki diğer tüm istemcilere, bir Bitcoin adresinden diğerine para gönderme niyetini ifade eden bir mesajdır. Herhangi bir kullanıcı sınırsız sayıda bu tür adresler oluşturabilir ve bunlar arasında para gönderip alabilir. Her ağ katılımcısının kontrol edebildiği kamuya açık işlem geçmişi, hangi adreste ne kadar Bitcoin olduğunu bilmenizi sağlar. Bu, bitcoin'in yaratıldığı günden bu yana tam olarak hangi bitcoin'lerin nerede dolaştığını gösterir ve buradan, her adresin kaç bitcoin'e sahip olduğunu bilmeyi mümkün kılar.
Bitcoin ile ödeme
Diyelim ki Stefan, Mary'den bir web sunucusu kiralamak istiyor. Mary'nin ABD'de hosting şirketini yönetmesi ve Stefan'ın Almanya'da yaşaması nedeniyle Bitcoin, kredi kartlarına veya çevrimiçi ödeme hizmetlerine göre cazip bir alternatiftir. Stefan, bitcoinleri nispeten hızlı ve kolay bir şekilde transfer edebilir – ancak şu anda bitcoin işlem ücretleri daha yüksek olabilir.
Öncelikle Stefan ve Mary'nin her birinin birer Bitcoin adresine ihtiyacı var. Stefan bir adres oluşturmak için bir genel ve bir özel anahtar çifti oluşturur. İşlemlerini Eliptik Eğri Dijital İmza Algoritması'nı (ECDSA) kullanarak kriptografik olarak imzalamak ve bu işlemi yapmak için adresini gerçekten kullanmak istediğini tüm diğer ağ katılımcılarına doğrulamak için özel anahtara ihtiyacı vardır. Açık anahtarın hash'i Bitcoin adresini verir.
Aslında her şey herkese açık bir hesap: Tüm Bitcoin kullanıcıları adresle ilişkili para miktarını biliyor, ancak hiç kimse bu paranın Stefan'a ait olduğunu bilmiyor. Ve Stefan'dan başka hiç kimse paraya erişemiyor – en azından Stefan gizli anahtarı verene kadar. Ancak herkes bu adrese para transferi yapabilir, sadece bunu bilmeleri yeterli.
Stefan'ın ilk işlemini yapabilmesi için öncelikle Bitcoin'e ihtiyacı var. Örneğin, bir internet sağlayıcısında euro karşılığında bitcoin alabilir: Parayı euro olarak satıcıya transfer eder ve satıcı da Stefan'ın sağladığı adrese karşılık gelen bitcoin tutarını gönderir. Veya Stefan altın madencilerinin arasına katılıp kendi bitcoinlerini çıkarabilir.
Dijital İmza
Stefan bu işlemi kendi gizli anahtarıyla imzalar. Daha sonra istemci bunu peer-to-peer ağa gönderir. Marie'nin müşterisi bu durumu öğreniyor ve adreslerinden birine 0,02 BTC gönderildiğini görüyor. Marie daha sonra Stefan'ın açık anahtarını kullanarak işlemin imzasını doğrulayabilir. Mary artık 0,02 BTC'sini başka bir işlemde kullanabilir.
Dijital imzalar, bitcoin miktarını yalnızca alıcının tekrar harcayabilmesini sağlar. Yapılması gereken tek şey, bunu bir kereden fazla yapmamasını sağlamaktır. Bununla ilgili basit bir kural var: Aynı girdiye sahip birden fazla işlem görünüyorsa, yalnızca ilki geçerli sayılır. Bu kuralın uygulanabilmesi için tüm işlemlerde zaman damgası bulunması zorunludur.
Tüm işlemleri alınış sırasına göre doğrulayan merkezi bir otorite olsaydı, bu kolay olurdu. Herkesin eşit olduğu ve kime güveneceğinizi bilmediğiniz bir eşler arası ağda, bu biraz daha zordur. Bitcoin sisteminde isteyen her katılımcı madenci olarak hareket edebilir ve işlemlerin doğrulanmasına yardımcı olabilir.
