2021'den bu yana, Amerika Birleşik Devletleri İç Güvenlik Bakanlığı (DHS), 500'den fazla fidye yazılımı saldırısını durdurmayı başardı, bu da kritik altyapıları güvence altına alma ve işletmeleri siber tehditlerden koruma konusundaki artan çabaları göstermektedir. Zararlı yazılımlar evrimleşmeye ve çeşitli kuruluşları hedef almaya devam ederken, bu girişim siber suçluluğa karşı proaktif bir yanıtın önemini vurgulamaktadır.
Siber tehditlere karşı proaktif bir strateji
Mike Prado'ya göre, DHS Siber Suçlar Merkezi'nin yardımcı direktörü, bu çabalar İnternet'teki kötü niyetli faaliyetlerin sürekli izlenmesini içeriyor. Araştırmacılar, potansiyel saldırıların belirtilerini tespit etmek için çevrimiçi trafiği analiz ediyor ve düzeltilmemiş yazılımlardaki güvenlik açıklarını izliyor. Bu önleyici yaklaşım sayesinde, DHS tehditleri gerçekleşmeden önce tespit edebildi ve böylece potansiyel kurbanlar için önemli mali kayıpların önüne geçti.
Ekim 2023 ile Eylül 2024 arasında yaklaşık 150 saldırı durduruldu, bu da fidye yazılımlarının tehdidinin her yerde mevcut olduğunu gösteriyor. Hükümet ajansları ana hedefler arasında yer aldı ve yaklaşık beşte birini temsil etti. Bu kamu altyapılarına odaklanma, hassas verilerin korunmasında artan bir dikkat gerekliliğini vurgulamaktadır.
Ransomware'ların ekonomik etkisi
Zararlı yazılımlar sadece bir güvenlik tehdidi değil; aynı zamanda büyük bir ekonomik risk de teşkil ediyor. Chainalysis'in bir raporuna göre, fidye yazılımı saldırıları sırasında çalınan fonların toplam değeri, 2024 yılının ilk yedi ayında %84 artarak 1,58 milyar dolara ulaştı. Bu artış, büyük ölçüde Bitcoin'in artan değerine ve daha büyük kuruluşları hedef alan saldırılara atfedilmektedir.
DHS, bu olguya karşı mücadelede kritik bir rol oynayarak sadece hükümet ajanslarını değil, aynı zamanda özel şirketleri de üzerlerindeki tehditler konusunda uyarmaktadır. Aktif hacker grupları ve onların operasyon yöntemleri hakkında bilgi sağlayarak, DHS sektörün siber saldırılara karşı dayanıklılığını güçlendirmeye yardımcı oluyor.